Siber zorbalıkla nasıl baş edilir?
Siber
zorbalığın giderek yaygınlaştığı ve önemli bir sosyal soruna dönüştüğü
görülmektedir. Bu nedenle de öncelikli olarak öğrencileri siber zorbalığa iten
nedenlerin daha geniş gruplar üzerinde yapılacak çalışmalarla incelenmesinin
yerinde olacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte öğrenci, veli, öğretmen ve
okul yöneticileri başta olmak üzere eğitim sürecinin tüm paydaşlarının, hayatın
her alanında etkisi ve kapsamı giderek genişleyen siber iletişim konusunda
eğitilmeleri gerekmektedir. Özellikle paydaşların, bilişim suçları ve bu
suçlara karşılık gelen idari ve adli cezalar konusunda bilgilendirilmesi
önemlidir. Zorbalık mağdurlarının çeşitli tür ve yoğunlukta psikolojik
bozukluklar yaşadıkları görülmektedir. Bu nedenle mağdurların psikolojik destek
almalarının sağlanması gerekmektedir. Sağlanacak sosyal desteğin mağdurların
kendilerini daha iyi hissetmelerine katkı getirdiği gözlenmektedir.
Siber zorbalık duyarlılığı?
İnternet, cep
telefonu gibi siber araçların kullanımı esnasında zorbaca davranışlara maruz
kalmaya yol açabilecek davranışlardan uzak durma, bu tür tehditlerin
varlığından haberdar olma ve tedbir alma, bu konuda bilinçlenme, tehdit
oluşabilecek uyarıcıları fark etmeye yönelik dikkati yüksek tutma davranışlarıdır.
Siber zorbalık çocukların yaşamında ne
gibi kötü etkiler bırakmaktadır?
Böyle bir zorbalıkla karşılaşan çocukların
hayata dair yeterli donanıma ve deneyime sahip olmadıklarını düşündüğümüzde
onların ne denli korku içinde olduklarını anlamak hiç de zor olmaz. Çocuklar
içine düştükleri durumu kolaylıkla ailelerine açıklayamıyorlar, onların zarar
görecekleri korkusundan dolayı korkunç bir kısır döngü yaşayarak, kendi
hayatlarından vazgeçmeye kadar varan olumsuz sonuçlara yönelebiliyorlar.
Ülkemizde siber zorbalık üstüne yapılan akademisyenler kimlerdir?
Türkiye’de
siber zorbalık üzerine çalışan akademisyenler Doç. Dr. O. Tolga Arıcak, Öğr.
Gör. Taşkın Tanrıkulu, Arş. Gör. Hüseyin Kınay.


